Akşener: "Aldığınız her sözü ağzınıza tıkmak benim için şeref sözü"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meyra Palace Otel’de düzenlenen partisinin Ankara 3. Olağan İl Kongresine katıldı.
Partisinin kuruluşunda karşılaştıkları sıkıntıları anlatan Akşener, “Bu salonu şereflendiren her bir arkadaşımın en büyük özelliği makulün ve demokrasinin yanında durmalıdır. Hangi görüşten olursa olsun, hangi siyasi gelenekten geliyor olursa olsunlar, bu salonu şereflendiren herkes 2010’daki o referanduma karşı çıkanlardır. Bu salonu şereflendiren herkes 2010’daki referandumun, 2016’da 15 Temmuz’da bir kalkışmaya neden olduğunu bilenlerdir.” dedi.
“O referandum sunulmasaydı, o referandumda insanımıza yalan söylenmeseydi, 15 Temmuz kalkışması olmazdı.” diyen Akşener, “Bu ferasetli millet, devletini köprüden, sokaktan toplamıştır. 240’ın üzerinde şehidimiz, binlerce gazimiz olmazdı. Bunların sorumluları 2010 referandumu ile bu milleti aldatanlardır, bütün kurumlarımızı o günün şartlarında FETÖ’ye, bugünün şartlarında da metoya teslim edenlerdir.” ifadesini kullandı.
Akşener şöyle devam etti:
“Burayı şereflendiren herkes 2010’da nasıl demokrasinin, doğrunun yanında durup bedel ödediyse, aynı insanlar 2017’de o günün en zor şartları altında il il, ilçe ilçe gezerek, 2017 referandumunda milletvekillerinin kıymeti harbiyesinin kalmayacağını, kurumların ortadan kalkacağını, dün FETÖ ile içi boşaltılan ve itibarı neredeyse sıfıra getirilen, Mete Han’dan günümüze gelen Türk ordusunun içinin boşaltılmasına, o yıllarda nasıl karşı çıkıldıysa, 2017 referandumunda da burayı şereflendiren herkes sivil ya da silahlı kurumlarımızın, hukukun, yargının ve TBMM’nin hükmi şahsiyetinin yerlere düşürüleceğini bildik, gördük, karşı çıktık. Keşke biz haklı çıkmasaydık. Haklı çıktık.”
İYİ Parti’nin kuruluşunda yer alan her bir ismin bütünlük içinde yan yana geldiğini belirten Akşener, “Bana ‘Şurada düş önümüze, yürü’ dendi. İYİ Parti her birimizin eşit olduğu bir organizasyondur. Birimizin, birinin önünde olmadığı bir ailedir İYİ Parti. Önce salon bulamadık sonra binayı kuracak yer bulamadık. Genel Merkezi kuracak kiralık bina bulamadık. Herkes tehdit yedi. Böyle bir süreçten sonra İYİ Parti yan yana gelişin, sırtını birbirine dönebilmenin ve birbirine sonsuz güvenen insanların, bu ülke ve millet için her türlü fedakarlığa hazır olan insanların kurduğu partidir” şeklinde konuştu.
İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için atılan adımları hatırlatan Akşener, “24 Haziran’da seçime gidildi. Ben Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Seçime girebilmemiz için 15 milletvekili bize yardıma geldi. 15 milletvekili arkadaşımızın hakaret görmemesi için seçim kararı alınır alınmaz partilere dönmelerini sağladık. Hepimiz hayatımız boyunca bu arkadaşlarımıza teşekkür etmeye devam edeceğiz. Benim bu talepte bulunmam Sayın Kılıçdaroğlu’nun olumlu cevap vermesinin sonuçları ne oldu? Sonuçlarından biri karşımda oturuyor (Mansur Yavaş) Seçime beraber girdik ve sonuç itibariyle, yan yana gelemez denilen her bir iddia çürüdü. Biz seçime 4 siyasi parti olarak girdik. 24 Haziran seçimden hem Saadet Partisi’nin hem CHP’nin oylarıyla 4 milletvekili kazandık. CHP de bu sinerjiden 24 milletvekili kazandı. Yani İYİ Parti kazan kazan oynayan insanların oluşturduğu bir partidir. Bu birliktelik Cumhur İttifakı’nın yani tek adam rejimi bileşenlerinin Meclis’te gücünü kırdı.” dedi.
Başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifi sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gollük pas” şeklindeki çıkışına tepki gösteren Akşener, “Sayın Erdoğan adına gerçekten çok utanıyorum. 2 kızını Türkiye’de okutamadığı için Amerika’da okutmuş bir babadan bahsediyorum. Başlarını açmak mecburiyetinde kalmasınlar diye Amerika’da okutmuş bir babadan bahsediyorum. Ben de başörtüsü nedeniyle çok büyük acılar çekmiş iki kızın halası olarak, onun adına çok utandım, çok utanıyorum. Kadınların ister dini inancı nedeniyle ister başka bir nedenle. Sorgulayamazsınız kardeşim sorgulayamazsınız. ‘Niye kafanı açıyorsun, niye kafanı kapatıyorsun?’ Sana ne! Buna böyle bakmanız lazımken, Sayın Kılıçdaroğlu’nun attığı adımı eğer pas olarak değerlendirip, bunu gole çevireceğim diyorsanız; yazıktır size, ayıptır size.” değerlendirmesini yaptı.
Başörtüsüne yönelik kendi önergelerinin Cumhur İttifakı tarafından reddedildiğini hatırlatan Akşener, “Bu benim için ne biliyor musunuz? O kadar çok iftiraya uğramış bir insanım ki, o kadar zorbalığa uğramış bir insanım ki; ben hepimiz için dua ettiğim zaman ‘Allah’ım zalimin zulmünden, iftiracının iftiralarından bizleri koru’ derim. Bundan bile kendimi kötü hissettim. Meclis’te bulunan tüm partilerin evet oyu verebileceği, kadının da lehine olacak, 3 kelimenin değiştiği, yanlışın düzeltildiği önerge AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.” şeklinde konuştu.
İsveç’te Kuran-ı Kerim’in yakılmasına değinen Akşener, “Urfa’da bunu yapanın şerefsiz, yapılan için ahlaksızlık olduğunu söyledim. Bununla da bırakmadık. İsveç’teki gönüllülerimiz eliyle, kutsal kitabımızı yakan bu şerefsizi İsveç hukukuna göre mahkemeye verdik. Bu iş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gidecek. Bu siyaset üstü bir mevzuu. Türkiye’de yaşayan herkes bu eylemin karşında. Biz İYİ Parti olarak bir hareket yaptık. Dışişleri Bakanlığı’nın, AK Parti’nin bütün gücüyle, bu konuda yardımcı olmasını beklerisiniz ama henüz tık yok. NATO Genel Sekreteri, İsveç Dışişleri Bakanı söyle bir açıklama yapmışlar; Temmuz ayına kadar İsveç, NATO’ya girme talebini geri çekmiş. Buradan İsveç Başbakanı’ndan kralına, oradan Dışişleri Bakanı’ndan NATO Genel Sekreteri’ne kadar kim varsa sesleniyorum; İYİ Parti’nin olduğu yerde üç kağıt olmaz kardeşim. O gün biz bu seçimi aldığımızda, Sayın Erdoğan’a kapı arkasından her şeyi yaptırabilirsiniz ama İYİ Parti’ye ve Meral Akşener’e yaptıramazsınız.” açıklamasını yaptı.
Sinan Ateş’in katledilmesi üzerinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Akşener şunları söyledi:
“Sinan Ateş’in katillerini niçin bulmuyorsun Sayın Erdoğan? Bunu bulma sorumluluğu senindir. Hakimler senin, hukuk senin, devlet senin, emniyet senin, asker senin, MİT senin; her şey senin Sayın Erdoğan. Dün Zeynep’in doğum günüydü. Babasız geçen ilk doğum günü. Bunu her konuşmamda söyleyeceğim; gözünü kapat Sayın Erdoğan. Allah muhafaza oğlun öldürülse, torunların sana ‘dede’ diye bağırsa, Sayın Erdoğan ne yaparsın? Biraz empati.”
Hibya Haber Ajansı