Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: "Siyaset yapma döneminde değiliz"

Okay’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Afetzedelerimizin kendimiz tahliyesini, nakliyesini ücretsiz olarak gerçekleştiriyoruz, gerçekleştireceğiz. Dün de açıkladım, gerekli yurtlar, pansiyonlar, spor merkezlerimiz gibi barınan geçici barınma altında da şu anda 500 bini geçmiş durumda. Buralarda hem barınma hem beslenme hizmetleri veriyoruz. Yerelde her ilimize zaten çadır gönderdik. 100 bin civarında çadırı 10 ilimize dağıtmış durumdayız. 1 milyon 250 bin battaniyeyi de yine il, ilçeler ve şimdi köylerimize de ulaşılmayan yerlerde özellikle havadan helikopterlerle atmaya başladık.

Bugün itibariyle 10 ilimiz ve afetten etkilenen tüm ilçelerimizde beslenme faaliyetlerinde tüm bu alanlara girmiş durumdayız. Burada da artık bir sonraki aşamaya geçmiş durumdayız. Artık köylere girmeye çalışıyoruz beslenme çerçevesinde. Burada gerek beslenmeyle alakalı seyyar mutfaklar veya mobil fırınlar da dahil kurulmuş durumda. Kar ve tipi nedeniyle ulaşılamayan yerler olursa helikopterlerimizle de bu desteği vermeye başladık.

Lojistik anlamda sahayı etkileyecek herhangi bir sorunumuz yok. Kapalı yolumuz yok. Havalimanıyla ilgili ne yazık ki bugün de çok çirkin şekilde üzerinde sosyal medya üzerinden basit siyasi çıkar elde etme amaçlı yapılan bazı açıklamalar da vardı. Halbuki biz bunu ilk günden beri açıklıyoruz. Hatay Havalimanı’nda onarım çalışmaları devam ediyor. Henüz kapalı, diğer alanlara tüm havalimanlarını da kullanıyoruz.

Doğalgaz konusundaki ana iletim hatlarındaki borulardaki sorunları çözmeye başladık. 9 ana iletim hattında sorun vardı. 2-3 gün bunun bakımı devam edecek demiştik. Bugün akşam itibariyle bu hatlardaki tüm arızlar tamamlanmış durumda. Tüm afet bölgesine kontrollü şekilde doğalgaz vermeye başlıyor olacağız. Sadece ikincil afetlerin önüne geçmek adına kontrol edilecek tek tek.

Özellikle Nur Dağı’ndaki kapanmadan dolayı tüm tankerlerin bir şekilde ulaşamadığı bir sorunu yaşamıştık. Tankerlerden de kaynaklı gerek seyyar tankerler, gerekse normal tankerler sahada çok yoğun bir sıkıntı yaşamadık ama tedbirli bir gün için gidildi her ihtimale karşı. Tedbirli bir gün için gidildi her ihtimale karşı, yol açıldıktan sonra da dünden itibaren hiçbir sorunumuz kalmadı.

Bugün sabah itibariyle haberleşmeden operatörlerimizin bizden istedikleri iki şey vardı. Enerji, elektriğin verilmesi ve de elektriğin olmadığı yerlerde kendilerine jeneratör temin ediyor olmamızdı. Biz bu sabah itibariyle tamamına karşılamış durumdayız. Dolayısıyla haberleşmedeki sorunları çözmüş olacağız şeklinde de kamuoyuyla paylaşmıştık. Bugün bazı operatörlerde bazı sıkıntıların olduğunu gördük. Tüm operatörlerle birlikte ve ilgili bakanlığımızla birlikte detaylı bir çalışma yaptık. Bu gece sabaha kadar da tekrar bu sorunu yaşamak istemiyoruz.

Refakatsiz çocuklarla ilgili çalışmalarımız yoğun devam ediyor. Çocuklarımız bizim için en kıymetlilerimiz. Kadınlarımız, çocuklarımız, yaşlılarımız tüm insanımız her bir afetzedemiz çok kıymetlimiz.

72 helikopterle havadan faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. İlk gün yoğun tipinin olması, hava şartlarının çok kötü olmasından kaynaklı hava imkanlarını fazla kullanamamıştık. Sonrasında havadan imkanlarımızı her türlü yoğun şekilde kullanıyoruz. Özellikle ulaşım ve iş makinaları da dahil deniz araçlarını da kullanıyoruz.

Hane başına 10 bin TL’lik bir destek veriyoruz. İhtiyaç ne olursa olsun bunun maddi boyutuna asla bakmadan Cumhurbaşkanımızın da doğrudan bize net talimatıdır. Tüm imkanlar seferber edilmiştir. Ne gerekiyorsa sahaya yansıtılacaktır. Bunun maliyet boyutu asla düşünülemez.

Çok büyük bir depremi yönetmeye çalışıyorken, bizimle görüşmek isteyenleri bu kadar yoğunluğumuza rağmen ve sahada tek bir afetzedeyi mağdur etmeme adına gecemizi gündüzümüzü burada geçirmemize rağmen görüşmek isteyenlere kapımızı açtık. Zaten bu kapı, milletin kapısıdır. Devletin kapısıdır, herkese açıktır. Tüm bilgileri, tüm şeffaflığıyla paylaştık. Geldiler görüştük. O nezaket çerçevesinde ayrıldılar. Ertesi gün çıkıp da sahada bu kadar insanın 100 bin 300 kişinin alın terine ve bu kadar 100-110 bin metrekarede bu kadar alanı kapsayan bir afet alanından bahsediyoruz ve burada etkilenen afetzedelerden bahsediyoruz. Bunların üzerinden siyaset yapmaya çalışanlara yazıklar olsun.

Son derece seviyesizce bir meydan okuma. Biz bu kadar emek verirken, bu kadar milletimizle birlik ve beraberlik içerisinde, dayanışma içerisinde olmamız gerektiğini buraya her çıkışımda ifade etmeme rağmen ve kendileriyle görüşmemde de özellikle ifade etmeme rağmen ve bunun sorumluluğun da hareket etmemize rağmen Cumhurbaşkanımızdan başlayarak, tüm bakanlarımız, tüm ekiplerimiz buna dahildir son derece dikkatli davranılmasına rağmen gidip çok basitçe iddialarla siyaset yapmak kadar çirkin bir olay olamaz.

Siz kimsiniz? Ne olduğunuzu zannediyorsunuz? 85 milyondan farklı birisi misiniz? Bu devletten farklı birisi misiniz? Devletin yapamadığını bir tane belediyenin aracı gelecek havalimanındaki çalışmaları yapacak? Bu kadar mı acizleştiniz?

Şimdi OHAL ilan ediyoruz. Bunun anlamı şudur. Hızlı hareket etmek zorundayız. Dolayısıyla kimsenin nazıyla niyazıyla uğraşabilecek boyutta değiliz. Sahada kimseyi biz sıkıntıya sokamayız.

Aralarında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin araçlarının da olduğu iş makinaları moloz toplama işlemi için havalimanına yönlendiriliyor. Yönlendiren biziz. Burada 100 bin kişi emek veriyor. Nasıl destek oluruz diye çaba sarf edeceğimize bunları konuştuk kendileriyle de. Gidip orada bir tane ya da 10 tane araçla moloz toplayıp onu da biz davet ediyoruz. Ayrım olmaz. Afet dönemindeyiz. Molozu toplayıp da ‘Hadi buyurun Hatay Havalimanı’nı biz yapıyoruz, onarıyoruz. Kim geliyorsa gelsin, tutuklasın’ Yazıklar olsun size söyleyecek hiçbir şeyim yok. Milletimize havale ediyorum.

Ülkede seçim olabilir. Ülkede başka şeyler olabilir ama şu dönem seçim ve siyaset dönemi değildir. Siyaset yapma döneminde değiliz. Şu dönem birlik beraberlik olma, dayanışma içerisinde olma, gerçekten oradaki afetzedelerimize ulaşma ve bir an önce onları bu acıdan kurtarma dönemidir.

Bakan Çavuşoğlu’un konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:

“Şu anda BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde de Cilvegözü Kapımız açık ama Suriye tarafında da bazı yollarda tahribat var. O tahribatlar nedeniyle ve bizim ve de uluslararası toplumun yardımları konusunda bazı zorluklar da çekiliyor. Bu nedenle iki tane de kapının açılması konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bu insani bir durum olduğu için siyasi bir durum değil. Dolayısıyla Suriye rejiminin de kontrol ettiği noktalardan bu kapıların açılması için çalışıyoruz.

Uluslararası toplumdan sadece bize değil, Suriyelilere ulaştırdığımız yardım ve gönderdiğimiz ekiplere ilaveten bir yardım talebi geldiği zaman orada da kolaylaştırıcı rolümüzü üstleniyoruz. Gelen yardımların ulaşması konusunda ya da doğrudan Halep gibi havalimanlarına uçuş talebi olduğu zaman da hava sahamızı açıyoruz. Bazı uçaklarla yardımların gelen bir kısmı Türkiye için geliyor bir kısmı da Suriye için geliyor. O yardımların da Suriye’ye ulaşması konusunda gerekli desteği veriyoruz.”

Hibya Haber Ajansı

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu