Sağlık çalışanları haklarını isiyor
Sağlık çalışanları " Emeğimizin görünmesini, hakkımızın ödenmesini istiyor, ek ödeme değil tek ödeme istiyoruz' dediler.
Mersin Şehir Hastanesinde önünde toplanan sağlık çalışanları basın açıklanması ile sıkıntılarını dile getirdiler.
Son dönemde bu ülkede çarşıda, pazarda, mutfakta artan bir enflasyon varken, her gün yeni zam haberleri ile hayat pahalılığı halkın gündemini işgal etmişken her yerden “GEÇİNEMİYORUZ” sesleri yükselmektedir. Elbette hekimler ve sağlık emekçileri de bu yoksullaşmadan etkilenmekte, insanca yaşayacak ücreti alamamaktadır. Temmuz 2021 TÜRK-İŞ araştırmasının sonucuna göre; aylık gelirde yoksulluk sınırı 9.500 TL’dir. 2021 Temmuz ayı enflasyonu %18,95 olmasına rağmen bu yıl kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ücretlerinde verilen zam oranı %8,45 düzeyinde kalmıştır. Bağımsız araştırmacılar ve tüketici derneklerinin alternatif enflasyon hesaplarına göre, halkın hissettiği “gerçek enflasyon” yüzde %45’tir. Sabit ek ödeme hariç; mesleğe yeni başlayan pratisyen hekim maaşı yaklaşık 4.900 TL; 30 yıllık uzman hekim maaşı 5.800 TL’dir. Hekim emekli maaşında 2018’de yapılan değişiklikle kısmi bir iyileştirme yapılmış olsa da, emekli olup çalışılırsa bu ödeme kesilmektedir. Üstelik bu düzenlemeye BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimler dâhil edilmemiş, yeni bir eşitsizlik ve hak kaybı yaratılmıştır. Emekli hekimlerin %30’unu oluşturan BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığı 2.300- 4.000 TL arasında olup, ücretler maalesef açlık sınırının da altında kalmıştır.
Hekimler salgının iyice ağırlaştırdığı çalışma koşulları, aşındırılan özlük hakları, emek karşılıksız çalışma ve hâlâ devam eden sağlıkta şiddet nedeniyle istifa ve göç etmekte, emekli olmayı seçmektedir. Son 20 ayda Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışmaktayken istifa eden hekim sayısı dokuz bin kişiyi bulmaktadır, buna henüz asistan olduğu halde istifa edenler de dâhildir. Önceki dönemle karşılaştırınca %20’lik bir artış söz konusudur. Yine son 20 ayda üç bin hekim emekli olmuştur. Önceki döneme göre artış %40’ı bulmaktadır. Bu meslektaşlarımızın özel sağlık kuruluşlarında çalışmaya devam etmek durumunda olduğu aşikardır.
Yoğun emek gerektiren meslek grubu olarak biz hekimler, emeğimizin karşılığı insanca yaşayacak ve emekliliğe yansıyacak güvenceli gelir alamamaktayız. Bu nedenle; Türk Tabipleri Birliği olarak derhal;
Hekimlerin maaş ve emekli aylığına etki edecek 7200 Ek Göstergenin uygulanması ve Özel Hizmet Tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az %150 oranında artış talep ediyoruz.
Tüm sağlık çalışanları maaşında da 3600 ek gösterge uygulanması talebimizi tekrarlıyoruz.
Öneri 1: Devlet memuru hekimler için ek göstergeler; 10 yıl ve üstü, 1. derece doçent eğitim görevlisi için 7200; uzman için 6400; 8. derece pratisyen için 1600 olarak değiştirilmelidir. Yüksek Öğretim Personeli 4 yıl ve üstü profesör doktor için 7200, doçent için 6800 olmalıdır.
Öneri 2: Devlet memuru hekimler için özel hizmet tazminat oranları; doçent eğitim görevlisi için %700; uzman için %550; 8. derece pratisyen için %360 olarak değiştirilmelidir. Yüksek Öğretim Personeli profesör doktor için %700, doçent için %625 olmalıdır.
Önerilen değişikliklerle hekimlerin çalışırken maaşı 18 000TL’den, emeklilikte 10 000 TL den daha az olmamalıdır.
İçinde bulunduğumuz Kasım Ayı boyunca “Emek Bizim Söz Bizim” diyerek başlattığımız eylem sürecinde hekim maaşlarının yeterli düzeye yükseltilmesi amacıyla taleplerimizi bir kez daha duyurmak için buradayız. Ve elbette sonuç almak için mücadelemiz tüm tabip odası yöneticileriyle, meslektaşlarımızla, sağlık emek meslek örgütleriyle birlikte artarak devam edecektir. Haklarımızı alana kadar mücadeleye devam diyor, 23 Kasım Salı günü İstanbul’dan “BEYAZ YÜRÜYÜŞ”ü başlatıyoruz. 27 Kasım Cumartesi günü Ankara’da yapacağımız “BEYAZ FORUM”da da mücadele hattımızı birlikte tartışacağımızı bir kere daha duyuruyoruz.”